
17.01.2013
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası"nı başlattı…
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Ülkemizde ekmek israfının boyutlarının araştırılmasına ilişkin yürüttüğü çalışmaları toplumsal bir duyarlılık ve farkındalık yaratmak amacıyla bir etkinliğe dönüştürerek, başlayacak sürece toplumun tüm kesimlerinin katılımını ve söz konusu israfın önlenmesine katkı sağlamayı hedefleyen "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası" adı altında bir kampanya başlattı. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde ve katılımları ile başlatılan kampanyanın başlangıç toplantısı Ankara'da TOBB İkiz Kuleler'de yapıldı.
Toplantıya, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlarımız; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Mesut Köse olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanımızın en temel gıda maddesi olan ekmek zengin sofrasının da, yoksul sofrasının da vazgeçilmezidir. Bizler ekmeği kutsal sayan, ekmeği yüksek bir değer olarak kabul eden hatta “nimet” kelimesiyle en fazla da ekmeği kast eden bir kültürün mensuplarıyız" diyerek, ekmeğin, alın terinin, paylaşmanın, bereketin sembolü olduğunu söyledi.
Sözlerine; "Bizim kültürümüzde, bizim medeniyetimizde, bizim aile yaşantımızda bırakınız çöpe, çöplüğe atmayı yerde görülse ekmek alınır, öpülür ve hatta baştan yüksekte bir yere kurda kuşa nimet olması için konulur. Ekmeği bizim için değerli kılan, mübarek ve kutsal kılan unsur onun bir gıda maddesi olmasından öte, ta Hazreti Adem'den bugüne ulaşmış en temel yaşam kaynaklarımızdan olmasıdır.” diyerek devam eden Sayın Başbakanımız; “Biz ekmeğin yalnızca buğdayın una, unun hamura, hamurun pişip ekmeğe dönüşmesi olarak görmeyiz. Biz ekmeği bir gıda olmasının ötesinde mübarek bir emanet, bir nimet olarak da görürüz. Bu anlayışı kaybettiğimiz anda Allah korusun özümüze, medeniyetimize yabancılaşır, işte eleştirdiğimiz diğer kültürlerle aynı seviyeye düşeriz. Hani zaman zaman görüyoruz, ekmeğin fazla kalanıyla dudaklarını silenleri, işte biz bunlardan olamayız. Bizi onlardan ayıran burası." şeklinde devam etti.
Zenginleştikçe israfı artan bir yaşam tarzının bizim yaşam tarzımız olamayacağını belirten Başbakanımız, "Biz tasarruf ettikçe zenginleşen, zenginleştikçe tasarrufu artan bir ülke, böyle bir millet olmak zorundayız" diye konuştu. Şu anda dünyada yılda 870 milyon insanın yani dünya nüfusunun yüzde 12,5'inin yetersiz beslendiğine dikkati çekerek, "Yılda 10 milyon insan açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybediyor. Bu çok acı bir tablo. Ama bu tabloyu çok daha acı hale getiren bir başka gerçek var. Dünyada yılda 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor" dedi. Bu israfın ekonomik değerinin bir trilyon dolar olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: "Yani bir yanda yılda on milyon kişi açlık ve yetersiz beslenmeden ölüyor diğer tarafta 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Yılda israf edilen 1,3 milyar ton gıdanın hepsi değil dörtte biri aç insanlara ulaştırılabilse bu ölümler olmayacak ama maalesef ulaşmıyor, ulaşamıyor.” diye konuştu.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ekmek israfının karşılığı olan 1,5 milyar lira ile 162 bin asgari ücretliye maaş ödenebileceğini, 500 okul, 500 yurt ya da 500 kilometre bölünmüş yol yapılabileceğini belirterek, "Milletçe bir öz eleştiri yapmak durumundayız, ekmeği alırken, ekmeği bölerken, ekmeği sofrada, masada öylece bırakırken artık bir değil, bin defa düşünmek zorundayız." diyerek konuşmasına devam etti.
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) israf konusunda son derece anlamlı bir araştırma yaptırdığını, Türkiye'deki durumu ortaya koyduğunu ifade eden Sayın Başbakanımız; "Bu araştırmadan bazı önemli detayları sizlere açıklamak istiyorum. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin yaptırdığı araştırmasına göre; Türkiye'de günde 25 bin 300 ton ekmek üretiliyor, yıllık ekmek üretimi ise 9,2 milyon ton, 250 gramlık standart ekmek büyüklüğü dikkate alındığında günde 101 milyon, yılda ise 37 milyar adet ekmek üretimi gerçekleşiyor. Bir yılda üretilen ekmeğin parasal karşılığı 26 milyar lira, yani bunu eski rakama vuracak olursak 26 katrilyon. Tüketime baktığımız da günde 24 bin, yılda 8,7 milyon ton, yani günde 95 milyon, yılda ise 35 milyar adet ekmek tüketiliyor. Bunun da parasal karşılığı 24,3 milyar lira, buradan israfın boyutu ortaya çıkıyor. Ülkemizde günde bin 500 ton, yılda 550 bin ton ekmek israf ediliyor, çöpe atılıyor. Adet olarak günde 6 milyon adet, yılda 2 milyar adet ekmek maalesef çöpe gidiyor. Bu israfın ekonomik büyüklüğü ise yıllık 1,5 milyar lira, eski rakam 1,5 katrilyon. Araştırmada ekmeğin nerelerde israf edildiği de ölçüldü. Evlerde alınan ekmeğin yüzde 2,9'u israf ediliyor, lokanta, otel ve benzeri yerlerde alınan ekmeğin yüzde 3'ü israf ediliyor, öğrenci yemekhanelerinde ise israf oranı maalesef yüzde 7'ye kadar yükseliyor. Zenginleşme israfı artırıyor, zenginleşen ülkelerde ekmek çeşitliliği artıyor, ekmek tüketimi azalıyor ama ekmek israfı büyüyor." şeklinde konuşmasını sürdürdü.
Başbakanımız, beyaz ekmeğin artık sofralardan kaldırılması gerektiğine işaret ederek, geçen günlerde ilgili bakana ''Artık ekmek işinde farklı bir döneme girmeliyiz. Beyaz ekmek denilen ekmeği sofralarımızdan kaldıralım, artık has, samimi buğday unundan ekmek üretelim, bunun yanında kepek oranı yüksek ekmeği sofralarımıza getirelim.'' Hatırlatmasında bulunduğunu belirtti.
Bugün başlatılan kampanyayı çok önemsediğini vurgulayan Başbakamımız, kampanyanın ciddiyetle, kararlılıkla takip edilmesi ve yürütülmesi gerektiğine işaret etti. "Mağluptur bu yolda galip olan" sözünü anımsatan Başbakanımız, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olurken, dünyanın en büyük israfçısı haline gelinmesi durumunda galip değil mağlup olunacağını kaydetti. Erdoğan, "Biz inşallah farklı büyüyeceğiz, değerlerimizle büyüyeceğiz. Şunu da asla unutmayalım müsrifliğin sonu, müflis olmaktır, buna dikkat edeceğiz. İsraf iflasa sürükler" diye konuştu. "Allah hiçbirimizi bir dilim kuru ekmeğe muhtaç etmesin" diyerek konuşmasını bitiren Başbakanımız, daha sonra fuayede bayat ekmekler kullanılarak hazırlanan ikramların tadına baktı.
Törende konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın M.Mehdi Eker, ekmeğin ana hammaddesi olan buğdayın, ana vatanının Türkiye olduğunu belirterek, "Bu, bize ilave bir sorumluluk yüklemektedir. Gıdaya erişim konusunda dünyanın diğer ülkelerindeki insanlardan daha avantajlı durumda olmamız, bize onları israf etme hakkını vermemektedir" dedi. Dünyanın gıda fiyatlarının dalgalandığı, yılda yaklaşık 10 milyon insanın açlıktan öldüğü bir dönem yaşadığını dile getirerek, "1 milyar civarında insanın açlıktan ızdırap çektiği ve 1 milyar 300 bin ton gıdanın da çöpe atıldığı bir dünyada yaşıyoruz" diye konuştu. Türkiye'de ise hükümetin uygulamakta olduğu ticaret politikalarının, halkın gıda fiyatlarındaki dalgalanmalardan ve gıdaya erişimde olumsuzluklar yaşamasına fırsat vermediğine dikkati çeken Bakanımız, Türkiye'nin ürettiği gıda ürünlerinin halkını doyurduğunu, ayrıca 186 ülkeye 1536 gıda ve tarım ürününden oluşan geniş ürün grubunu 19 milyar doların üzerindeki bir değerle ihraç ettiğini belirtti. Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun felaketle karşı karşıya kalan insanlara Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla gıda yardımı yaptığını da anımsatarak, "En son Suriye için geçen hafta 50 bin ton buğday karşılığı unun oraya sevkiyatına başlanmıştır" dedi.
Türkiye'de yılda ortalama 35 milyon ton civarında hububat üretildiğini, bunun 20 milyon tonundan fazlasını buğday, 7,5 milyon tonunu arpa, 4-5 milyon tonunu mısır, 900 bin tonunu çeltik, çavdar ve yulafın oluşturduğunu kaydetti. Ekmeğin ana hammaddesi olan buğdayın, ana vatanının Türkiye olduğunu belirterek, besin bakımından en kıymetli hububatın buğday olduğuna işaret etti. Sayın Bakanımız, "Bu bize ilave bir sorumluluk yüklemektedir. Medeniyet değerlerimize baktığımızda israfla ilgili değerleri, şifreleri dikkate aldığımızda bu sorumluluk biraz daha artmaktadır. Ne yazık ki biz giderek bu şifrelerin iyi oturmadığı ve bu şifrelere uygun hareket etmediğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız" değerlendirmesinde bulundu. Kampanyanın, 7 binin üzerinde kişi ve kuruluşla gerçekleştirilen sonucunda ekmek israfına ilişkin araştırma sonucunda başlatıldığını kaydetti. Hükümetleri döneminde ihracatın desteklenmesiyle Türkiye'nin un ihracatında dünyada birinci veya ikinci sıraya yerleştiğini, makarna ihracatında ise ikinci sıraya geçtiğini bildirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gıdaya erişim konusunda dünyanın diğer ülkelerindeki insanlardan daha avantajlı durumda olmamız bize onları israf etme hakkını vermemektedir. Bayatlamış ekmeklerin çöpe atılması veya hayvanlara verilmesini israf olarak değerlendiriyoruz. İsraf ekmeğin üretim veya tüketim sürecinin herhangi bir aşamasında meydana gelebilir. Üretilen ekmeğin bir bölümünün daha satılmadan fırınlarda, bir bölümünün de evlerde veya tolu yemek yenilen yerlerde satın alındıktan sonra tüketilemeyerek israf edildiği, temel gıda ekmeğin israf edilmesinin hoş görülemez davranışlardan biri olduğu, ancak bu durumun kötü niyetten ziyade ihmal ve bilgisizlikten kaynaklandığı, yaptırdığımız araştırma sonucuyla da tespit edilmiştir." dedi.
Kampanya ile toplumsal katılım sağlanması ve farkındalık yaratılması için hazırlanan kamu spotlarının yıl boyunca radyo ve televizyon kanallarında yayınlanacağını, "vwwv.ekmekisrafetme.com" internet sitesinin devreye gireceğini, belediye ve valiliklerin işbirliğiyle yurdun dört bir yanında vatandaşların bilgilendirileceğini, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT Genel Müdürlüğü'nün işbirliğinde kamuoyu bilinci oluşturulacağını bildirdi. Bayat ekmeğin değerlendirilmesi için Türkiye Aşçılar Federasyonu'nca hazırlanan bir tarif kitabının da dağıtılacağını bildiren Eker, "İsraf belki kelime olarak bu işin ağır yükünü tarif etmekte hafif kalır. Çok daha etkili sözlerle bu işin anlatılması, ifadelendirilmesi gerekir" dedi. Bakanımız, ekmeğin içeriği konusunda geçen yıl önemli çalışmalara imza attıklarını belirterek, ekmekte tuz ve kepek oranlarının ve satış noktalarında tam buğday ekmeği bulundurma zorunluluğu getirilmesinin bu düzenlemeler arasında yer aldığını söyledi.
Kurumumuz Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Mesut Köse, yaptığı konuşmada; kampanyanın, TMO'nun 75. kuruluş yılı nedeniyle başlatıldığını söyledi. Ekmeğin israf edilmesinden üzüntü duyduklarını belirten Genel Müdürümüz, bunu önlemek için kampanya başlatmaya karar verdiklerini ifade etti. "Kutsal" bir değer ifade eden ekmeğin, ciddi bir ekonomik kayıp oluşturacak şekilde israf edilmesini önleyerek katkı sağlamak istediklerini anlatarak, ilki 2008, ikincisi 2012 yılında tamamlanan "Ekmek İsrafı Araştırmasında ekmek üretimi, tüketimi ve israf miktarının ortaya konulduğunu söyledi. Kampanyanın bu yıl boyunca bir dizi etkinlikle sürdürüleceğini belirterek, kampanyanın, halkın aktif katılımıyla ve alınacak tedbirlerle başarılı olmasını temenni etti.