29/04/2011 - Ankara’da bugün tanıtılan bir OECD raporuna göre, çevresel kaygıları tarıma entegre etme, yasal çerçeveyi güçlendirme, kurumlarda reform ve kırsal politikalarda iyileşme konularında çok şey yapılmış olmasına rağmen, Türkiye’nin tarımsal politikaları, çiftçilere verilen yüksek desteklemeler ve ithal gıda ürünlerine uygulanan aşırı koruma nedeniyle hala aşırı korumacı durumdadır. 

Sayın Eker, OECD analizini memnuniyetle karşılamış ve “tarımsal nüfustaki azalmaya rağmen, tarımsal üretim değerinde istikrarlı bir artış görüldüğünü” ifade etmiştir. Sayın Eker, “OECD’ye göre ayrıca,Türkiye’nin, işletme ölçeklerinin küçük ve parçalı bir yapıda olmasına rağmen bir çok üründe Dünya lideri olduğunu, ürün çeşitliliğinin yüksek, ihracat kapasitesinin güçlü olduğunu ve küresel düzeyde gıda gıda güvenliğine katkı yaptığını” ifade etmiştir.
OECD raporu, Türk tarım sektörünün öneminin ve küresel piyasalardaki yerinin farkındadır ( % 25 payla ülkenin en büyük istihdam kaynağı, % 8 payla GSYİH’e önemli katkı sağlayan eknonomik faaliyet kolu ) . Türkiye, dünyada 7. büyük tarımsal üreticidir ve fındık, kestane, kayısı, vişne, incir, zeytin, tütün ve çay gibi ürünlerde lider üretici ve ihracatçıdır.

OECD bununla birlikte, Türkiye’deki bu son üretim artışlarının verimlilikte iyileşmeyle örtüşmediğine işaret etmektedir. Çiftliklerin neredeyse 2/3’ü 5 hektardan küçüktür ve rekabet gücü, çiftçilere verilen fiyat desteklemesi yüzünden engellenmektedir.

Yeni veriler, Türkiye’de çiftçilere verilen desteklerin son yıllarda arttığını göstermektedir. 2007-2009 döneminde toplam çiftlik gelirlerinde % 34 payla, ülkenin Üretici Destek Tahmini (PSE), OECD ortalaması olan %22’nin üzerindedir.

AB’nin desteklemeleri, üretimden bağımsız hale getirmesine karşın, Türkiye’nin daha rekabetçi bir tarım sistemini teşvik etme çabaları yavaşlamıştır: OECD tahminlerine göre, üreticilere verilen desteklerin % 88’i hala, üretim ve ticareti bozan ve ayrıca çiftçilere transferin, etkin olmayan bir şekli olan “Pazar fiyat desteği” şeklindedir. 

OECD’ye göre, rekabet gücünü arttırırken çiftlik desteklemelerini iyileştirmesi için Türkiye’nin, çıktı-bazlı desteklemelerden uzaklaşıp, Ar-Ge’yi, verimliliği iyileştirmeye yardımcı olacak beceri geliştirme ve danışmanlık hizmetlerini destekleyen uygulamalara yönelmesi gerekiyor. Aynı zamanda, çiftlik hane gelir kaynağı olarak çiftlik dışı faaliyetleri kolaylaştırmanın ve çevresel sorunlarla, özellikle su yönetim politikalarını güçlendirerek mücadele etmenin de yollarını araması gerekiyor.  

OECD’nin “Türkiye Tarımsal Politikalarının Değerlendirilmesi” raporu hakkında detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz.

Daha detaylı bilgi isteyen gazeteciler OECD Medya Bölümü (news.contact@oecd.org, tel.: +33 1 45 24 97 00) veya ile temasa geçebilirler.