24.04.2020 - Türkiye gıdasız kalmayacak
Dünya ekonomisini sarsan koronavirüs, gıdada yeni stratejileri getirdi. Bazı ülkeler stok yapmaya başlarken, Türkiye’nin ise gerek yeni hasat gerekse de alınan önlemlerle gıdada sorun yaşaması beklenmiyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle olası gıda sıkıntısını bertaraf etmek isteyen ülkeler stokçuluğa yönelirken, virüsle mücadelesinde dünyaya örnek olan Türkiye'nin bu anlamda da eli güçlü. Birçok ürün grubunda yeterli ürün stokuna sahip olan Türkiye'nin yazın başlayacak hasatla birlikte sıkıntı yaşamadan süreci atlatması bekleniyor.
Hazine arazilerinin tarıma açılması, kritik ürünlerde ithalata devam edilmesi, fiyatı tavan yapan ürünlerde ihracatın durdurulması gibi ilave tedbirler de Türkiye'nin gıdada sorun yaşamasını engelleyecek.
"HASAT 1 MİLYON TON ARTACAK"
Türkiye'nin gıda güvenliğinde en önemli kalkanı mayısta Güneydoğu, haziranda ise İç Anadolu'da gerçekleşecek ve yüksek rekolte beklenen hububat hasadı. Beklenen kuraklık yaşanmadığı hatta ilkbahar yağışları tam da bitkinin ihtiyacı olan şekilde yağdığı için geçen yıla göre ek 1 milyon ton ürün hasadı bekleniyor. Ulusal Hububat Konseyi, Türkiye genelinde buğday ekim alanlarında geçen yıla göre yüzde 3, makarnalık ekimlerinde ise yüzde 10 artış olduğunu, bu durumun rekolte üzerine olumlu etki yapacağı bilgisini paylaşıyor. Türkiye'nin buğday ekim alanı ortalaması 7 milyon hektar, üretim ortalaması ise 19.7 milyon ton. Bu yıl ise bu rakamın 20.5 milyon ton olması bekleniyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Duruk Türkiye'nin en az 6 ay yetecek gıda stokunun olduğunu belirtiyor. Bu yıl 2.5 milyon ton hububat ithal etme kararı alan Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Türkiye'nin hasat dönemine 2019'dan kalan buğday, arpa ve mısır stoklarıyla girdiğini, özellikle hububatta geçen yıla göre daha yüksek bir hasat beklediklerini söyledi. Güldal, 20 milyon tonun üzerinde hububat hasadı beklediklerini belirtti.
İHRACATI 3 AY ÖTELEDİ
Buğday deyince akla ilk un ve makarna geliyor. Salgın nedeniyle evine makarna stoku yapan tüketicinin talebini karşılamak için ihracatı 3 aylığına erteleyen makarna sanayicilerinin de stokla ilgili kaygısı yok. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, Türkiye'nin makarna üretim kapasitesinin yıllık 3 milyon ton olduğunu belirterek, ihracat kanalından gelen siparişleri üç ay ötelediklerini dile getirdi.
Unda da durum çok farklı değil. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Günhan Ulusoy, "Hasat öncesi Türkiye'de 4 milyon ton un stoku var. Hasat da eklenince sıkıntı kalmayacak" bilgisini verdi. Reis'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ise pirinç sıkıntısı olmadığını ifade etti.
YEM BİTKİLERİNDEDIŞA BAĞIMLIYIZ
Türkiye'nin dışa bağımlı olduğu alanların başında yem bitkileri geliyor. Ayçiçeği, soya, mısır ve arpa karışımı yem balyalarında Türkiye 180 bin ton üretim yaparken 2 milyon ton ithalat gerçekleştiriyor. Bu ticaret açığının kapanması için de ekilmeyen alanların yeniden tarıma kazandırılması öne çıkan en önemli konu. Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, Türkiye'nin stratejik ürün ekimine başladığını, bu yıl yağlı tohum, buğday, arpa, mısır, pirinç, baklagil ürünlerinde herhangi bir sıkıntı öngörmediklerini söyledi. Yem hammaddesinde Türkiye'nin dışa bağımlı olduğunun altını çizen Demirtaş, "Türkiye'de ekilmeyen 3.5 milyon hektar arazi var. Bunu üretime açarsak Türkiye yem bitkisi ithalatından kurtulur. Çiftçinin girdi maliyetleri bir nebze azaltılırsa üretim ciddi oranda artar" dedi. Son dakika haberi: 1000 TL sosyal yardım başvurusu için son hanesi 6 olanlar dikkat! 1000 TL sosyal yardım parası başvurusu nasıl yapılır?
ARZDAKİ DARALMAFİYATI ARTIRIYOR
Dışa bağımlı olduğumuz ürünlerden birisi de ayçiçeği. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye'nin 2019 yılı ayçiçeği üretimi 1 milyon 950 bin ton, ithalatı ise 1 milyon 136 bin ton. Dünya ayçiçeği ithalatının yüzde 30.6'sını Türkiye gerçekleştiriyor. İthalatın gerçekleştirildiği ülkelerden Romanya ve Rusya koronavirüs salgını nedeniyle ihracata yasak getirdi. Kazakistan ise ihracatı yasakladı. Dolayısıyla bu ürün grubunda fiyatlar da yükselişe geçti. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, "Yapılan planlamalar ve alınan tedbirler ile ülkemiz stoksuz kalmadı. Stoklar mevcut ve raflarda üründe hiçbir eksiklik yok" diye konuştu. Büyükhelvacıgil, "Hazine'ye ait 'atıl tarım alanlar'ının üretime açılması, hububat, baklagiller ve yağlı tohumlu bitkilerin ekilmesi yerli üretim ve tarımsal potansiyelimizin güçlendirilmesi için çok önemli bir adım" dedi. Büyükhelvacıgil, devletin kıraç arazilerde aspir yetiştirenlere vereceği desteğin de bu alanları tarıma kazandıracağını kaydetti.
DÜNYA NE YAPIYOR?
Dünyada da ülkeler virüs sonrasında gıdada sorun yaşamamak için çeşitli tedbirler alıyor. G20 toplantısında küresel gıda tedarik zincirlerinde ticaret veya aksama için gereksiz engeller yaratmamaları konusunda ülkelere uyarılarda bulunuldu.
ASYA PİRİNÇ SATIŞINI YASAKLADI
Dünyada en çok tüketilen ürünlerden pirincin fiyatı koronavirüs nedeniyle son 7 yılın en yüksek rakamına ulaştı. Son altı aylık artış yüzde 12 düzeyinde. Dünyanın pirincinin yüzde 90'ını üreten Asya'nın en büyük üreticileri yurtdışına satışı birbiri ardına yasaklarken diğer yandan da lojistik sorunlar yaşandı.
TAHIL İHRACATI SINIRLANIYOR
Buğday üretiminin en büyük ülkelerinden biri olan Ukrayna'da ihracat fiyatları gelen yoğun talep nedeniyle en yüksek seviyelerine çıktı. Ukrayna'nın buğday hasadı büyük ölçüde iç tüketimi aşıyor, ancak geçen ay Ukraynalı firmalar da hükümetten ekmek fiyatlarını korumak için tahıl ihracatını sınırlandırmasını istedi. Romanya da Avrupa Birliği dışındaki destinasyonlara tahıl ihracatını yasakladı. Rusya da tahıl ihracatını hazirana kadar 7 milyon tonla sınırlamayı kararlaştırdı.
SOYA TALEBİ ARTIYOR
Etanol üretimindeki yavaşlama soya fasulyesi talebini destekledi. Diğer baklagillerde azalan üretim nedeniyle soyaya olan talep de hızlı artıyor. Ayrıca, özellikle Güney Amerika'daki üretim eksiklikleri konusundaki endişeler nedeniyle soya talebinin artması bekleniyor. Çin'deki üretim de normalin sadece yüzde 50'si düzeyinde. Arjantin'de erken hasat edilen soya fasulyesinde beklenenden daha düşük verim sağlanması, önümüzdeki dönemde talep düşük olsa bile sorun yaşanabileceğini gösteriyor.